Yan Dal Branşı Uzmanı Olan Hekimin Ana Dalında Branşında Çalışmasında Hiçbir Engel Yoktur

Yan Dal Branşı Uzmanı Olan Hekimin Ana Dalında Branşında Çalışmasında Hiçbir Engel Yoktur

Yan dal uzmanı bir hekim ana branşında çalışmak istediğinde ne yazık ki Sağlık Bakanlığı buna izin vermez. Ve nedeni de o kadar soyut ve o kadar anlamsızdır ki! Sağlık Bakanlığı, İstanbul/ Ankara/ İzmir… ilinde ….. uzmanlık dalında milyon kişiye düşen uzman tabip sayısının; Türkiye’ de ilgili yan dal branşında milyon kişiye düşlen uzman tabip sayısının üzerinde olması sebebiyle; hekimin ana dalında çalışma talebi, reddedilmektedir.

Hemen söylemek gerekir ki; hukuk, ortalama bir insanın zekasına hitap eder. Böyle bir nedenle; yan dal uzmanı hekimin ana branşında çalışması engellenemez. Kaldı ki; yan dal uzmanı hekimlerin ana branşındaki yeterliliği nazara alındığında hastaya, hastaneye faydası tartışılamaz dahi. Çocuk endokronoloji yan dal uzmanı hekim ana branşı olan çocuk hastalıkları branşında çalışamazsın yahut jinekolojik onkoloji yan dal uzmanı hekime ana branşı jinekoloji branşında çalışamazsın, denilmesi, en başta akla, mantığa aykırıdır. Yan dal branşı hekim ana dal branşında evleviyetle çalışır, çok da faydalı çalışır. Hekimin ana dal branşında çalışması; yan dal branşında size ihtiyacımız var denilerek engellenemez. Nasıl ihtiyacın var, nerede ihtiyacın var; somut bir şekilde ortaya konulmalı ki; buna biz de inanalım. Kaldı ki; yan  dal branşında hekime ihtiyaçları somut olarak ortaya dahi konulsa hekimin ana branşında çalışması bu şekilde engellenemez. Bu şekilde bir tutum; hekimlerin hastanede kaçak şekilde çalıştırılmalarına yol açar ki bu ne hastanenin ne de hekimin tercih ettiği bir durumdur. Hastane ve hekim kaçak çalıştırılmaya sürüklenir. Ana dal branşında kadrosu olan diğer hekim ile arasında çalışma barışı bozulur nihayetinde hastane, yan dalı olmayan hekimle çalışmaya devam etmek ister. İşte; bu noktada yan dal branşı hekim tek başına kalır.

Hekimlerin anayasa ile düzenlenmiş olan çalışma hakkı ülkedeki ve ildeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak sayının ve o yandal branşında uzman hekimlere eğitici olarak hangi ilde ve hangi sayıda ihtiyaç olduğu somut bir şekilde belirlenmedikçe ve açık olarak ortaya konulmadıkça, yan dal uzmanlığı bulunan hekimin ana uzmanlık branşında çalışması engellenemez!!!

Bu noktada hekimin dava açarak hakkında verilen yan dal branşı uzmanı hekimin ana branşında çalışamayacağına ilişkin kararın iptali için dava açılması gerekmektedir. Davada yürütmeyi durdurma kararı alınması gerekir ki; hekim derhal ana branşında çalışmaya başlayabilsin.

Uygulamada hekimlerin yanlış yönlendirildiği, yanlış mahkemede yanlış kurumların davalı olarak gösterildiği görülmektedir. Bir önceki yazımda mahkeme kararını paylaşmıştım. Şimdi Danıştaydan geçerek kesinleşen kararı da özellikle hekimlerin kafalarındaki soru işaretlerinin giderilmesi, yanlış yönlendirilmemesi adına paylaşmak istiyorum.

 

Saygılarımla.

                                                                                   Av. Filiz Tolgay Kılıç

 

T.C.
D A N I Ş T A Y
…. DAİRE
Esas No : 2022/…
Karar No : 2024/….


TEMYİZ EDENLER (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Huk. Müş. …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çocuk kalp ve damar cerrahisi dalında yan dal uzmanlığı bulunan davacı tarafından, … Özel … Hastanesinde ana dalı olan kalp damar cerrahisi uzmanlığı kadrosunda çalıştırılmak üzere adına çalışma belgesi düzenlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, her ne kadar Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 19. maddesi uyarınca ülke genelinde eğitimci sayısının az olduğundan bahisle davacının İstanbul ilinde çalıştırılması isteminin reddine karar verilmiş ise de, her bir yan dal uzmanlık alanında ülkedeki ve İstanbul ilindeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak şekilde Bakanlıkça belirlenmiş bir sayının bulunmaması nedeniyle davacıya Kanunla tanınan ve sahip olduğu uzmanlık dalında çalışma hakkını ortadan kaldıran dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, planlama hükümleri ve kamu ihtiyacı göz önünde bulundurularak Kapasite Değerlendirme Komisyonunun prensip kararları ile belirlenmiş tarihler baz alınarak özel sağlık kuruluşlarında çalışmak isteyen hekimlerin taleplerinin değerlendirildiği, davacının talebinin anılan kararların kapsamına girmemesi sebebiyle ve kamu hastanelerinin eğitimci ihtiyacı dikkate alınarak reddedildiği, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi hâlinde davalı idarelere iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 24/0

24/02/2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.

 


Yol Tarifi